Salı, Temmuz 11, 2006

Bedrettin Cömert(27.9.1940-11.7.1978)











BEDRETTİN CÖMERT’İ HATIRLIYOR MUSUNUZ?


Aradan yıllar geçmiş…Hafta sonu Bedrettin Cömert’in (27.9.1940-11.7.1978) Eleştiriye Beş Kala kitabı geçti elime. 1981’de şair Hasan Hüseyin Korkmazgil tarafından hazırlanıp yayınlanan kitabı, 1984 yılında almışım. Bazı yazıları yeniden okudum ve kısaca da olsa Cömert’ten söz etmek istedim. Sahi, Bedrettin Cömert’i hatırlıyor musunuz? Onu ve kaybettiğimiz nice değerleri, nice değerli kişileri hatırlıyor muyuz?

11 Temmuz 1978 günü sabahında, en verimli çağında demokrasi ve insanlık düşmanı katiller tarafından otomobili içinde kurşunlanarak öldürülen Bedrettin Cömert, Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim üyesiydi. 1960-1970 yılları arasında doktora çalışmaları nedeniyle İtalya’da bulunmuştu. 1967'de Roma Üniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. Aynı yıl döndüğünde, Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü'ne asistan olarak girmişti. 1971 yılında Roma Üniversitesi Felsefe Enstitüsünde, “Son Elli Yılda Türkiye’de Sanat Eleştirisi” konulu tezi ile doktorasını tamamladı. 1972’de Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünde öğretim görevliliğine atanan Cömert, ikinci doktorasını da burada verdi. “Giotto ve San Francesco Geleneği” konusundaki tezi ile Sanat Tarihi doktoru da oldu. Yoğun bir yazı ve çeviri etkinliğinin içinde bulunan Cömert, 1960’lı ve 70’li yıllarda dönemin belli başlı dergilerinde ürünleriyle yer alır. Bu dergiler arasında Forum başta olmak üzere, Yansıma, Gelecek, Varlık, Soyut, Yeni Ufuklar, Yeni Ortam sayılabilir. Ancak 1970’ten itibaren şiir yayınlamaktan vazgeçerek, eleştiri çalışmalarına daha ağırlık verir. Şiir konusundaki tutumunu 4 Mart 1969 tarihli mektubunda Hasan Hüseyin’e şöyle açıklamıştır: “…Fakat ben şiirlerime güvenmiyorum artık. Şiirdeki duyarlığımı eleştiriye uygulayınca daha verimli, daha yararlı oluyorum. Kendimi ozan saymıyorum senin anlayacağın.(…) Gençliğimin ilk yapmacık heyecanlarından sıyrıldım artık.”


Cömert, 1950’lerde şiirle girdiği edebiyat-sanat dünyasında, adını daha çok eleştiri çalışmalarıyla duyurdu. Önemli çeviriler de yaptı. Gombrich’in ünlü kitabı Sanatın Öyküsü’nün çevirisiyle 1977 Çeviri Ödülü'nü kazanandı. Kalmasın Ellerim Sizlerden Uzak adlı şiir kitabı ise 1979 yılında çıktı. Cömert’in daha sonra yayınlanan kitapları arasında şunlar sayılabilir: Giotto'nun Sanatı, Croce'nin Estetiği ve Mitoloji ve İkonografi. Eleştiriye Beş Kala, kendisinin ölümünden sonra yayınlandı. Hasan Hüseyin’in yayına hazırladığını belirttiği diğer iki kitabı ise yayınlanamadı sanıyorum. Bunlardan biri, Dil ve Sanat adını taşıyan makaleler toplamı, diğeri ise Dili Dille Seviştirmek adlı çeviriler toplamı. 1980 yılında yayınlanan Bedrettin Cömert’e Armağan ise, Sanat Tarihi Bölümü tarafından 3-7 Haziran 1979 tarihinde düzenlenmiş Sanat Tarihi ve Sanat Sorunları Semineri'ne verilen bildirilerden oluşmaktadır.


Çok yönlü bir kişi olan Cömert’i tanımlamanın zorluğu hakkında Hasan Hüseyin şunları söyler: “Doğrusunu isterseniz, Bedrettin Cömert’i, ozandı, eleştirmendi, sanat tarihi ve estetik öğretmeniydi, dilciydi, felsefeciydi, çevirmendi, polemikçiydi, babaydı, dosttu, insandı… diye parçalara ayırmak istemiyorum! Onu böyle, parça parça anlatmak yanlış olur; çünkü o, bunların hepsiydi, bütün bunların oluşturduğu bir bütündü o. Şu yandan bakılınca eleştirmen olarak görünürdü; bu yandan bakılınca ozan, o yandan bakılınca sanat tarihçisi, ne bileyim, dilci, estetikçi, felsefeci vb…”


11 Temmuz 1978’de karanlık güçlerin kurşunlarıyla aramızdan ayrılan böyle bir insanı hatırlamak ve kısaca hatırlatmak istedim. Ama en iyisi Cömert’i, bize bıraktığı yapıtlarıyla hatırlayalım ve yaşatalım. Onun pek çok yazısını derleyip yayına hazırlayan şair Hasan Hüseyin de yok aramızda artık. Her insan, bu dünyadan gider bir gün. Ama yapıtları ve anısı, kuşaklar boyu yaşamaya devam etmez mi?


Sözler:
“Sanatla, edebiyatla uğraşan kişinin, hele de toplumcu, devrimci bir görüşü benimsiyorsa, yalnızca dünya görüşünü oluşturan genel doğrultularla yetinmemesi, özel olarak sanat sorunlarının en ince ayrıntısına kadar eğilmesi zorunludur.” (Bedrettin Cömert)


Dizeler:
“Geçirdiğim bütün hastalıklardan sonra
Mutlaka ayırt edeceğim beni götürecek sancıyı
Daha gitmeden
Henüz korku çizgileri yüreğime akarken
Salt karımın yüzüne bakacağım
Eğer yalnızsam
Ve görünüyorsa
Alışamadığım yumuşaklığına gökyüzünün
Belki de büyük laflar edeceğim
Ölümden bile korkmadı desinler diye.” (Bedrettin Cömert)

11.7.2006, www.yeniadana.net

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Çok teşekkürler yazı için.